11 Eylül 2013 Çarşamba

Doğum.. 1 Deniz Masalı #2

Tarih 21 Nisan 2013..Saat 14:16..Sen kucağımdasın..




Keşke bu kadar kolay özetlense herşey..

Hamilelik ve doğum birbirinden özel süreçler..Hamileyken yaşanılan duyguların,hissedilen güzelliklerin tarifi yok,zira doğum'unda öyle..O hamilelik sürecinin bambaşkalaşmış belki de en mükemelleşmiş hali..Hele içinden kayıp giden ve biraz sonra ellerinde olacak o can'ın kokusu,bakışı..O an'ı yaşayınca herşey bomboş diyor insan sanki,hiçbir duygu,hiçbir haz koyulamazki yerine..


İşte ben bu en özel an'ı,en güzel biçimde yaşayan şanslı isimlerdendim..Zira sen hem tam vaktinde hemde gayetde beni yormadan geldin..Ama bir hikayemiz var tabi..Ve onu anlatmak için şöyle durup,en başa dönmeli..

39+ 'lı hafta'dayız ve tık yok senden desem yeri..Ne bir ağrı,ne bir sızı..Arada kasılan ayağımıda saymasam unutacağım hamile olduğumu,tabii ikide bir hatırlatmasalar..Doktor ile görüşüyoruz,bu haftadan sonra olursa sezaryen gerekebilir diyor,bunalıyorum ama içten içe gerek olmayacağını ve belki abartmış olacağım ama açılmanın başladığını hissediyorum..

1-2 gün sonrası hafif bel ağrılarım var,ama bol bol yürüyorum yorulsamda..Herkes arıyor,soruyor çıkmıyorum telefonlara..Soran olursa uyuyor dedirtiyorum..

Ve 39.hafta bitmek üzere..39+5'teyim..Saat 23:00 civarı hafiften sancılar hissediyorum ama böyle karın ağrısı denilecek kıvamda,o sıra suyla pek oynamışım ondan sanıyorum,hemen çoraplarımı geçiriyorum ayağıma,uyuyimde geçer diyorum,o gece pek uyuyamayacakmışım aslında bilmiyorum :)

Biraz kestiriyorum..karın ağrısı/sancı devam ediyor ama hafiften..doğum öyle çıkmışki aklımdan hala üşüttüğümü sanıyorum..Kafam Pazartesi doktor'la görüşmeye kanalize ve cumartesi'nin ilk saatleri ya var diyorum daha,var..

Ama olay biraz uyuyup,biraz uyanık biçimde devam ediyor..Sabaha kadar belki mi?diyorum içimden ama yinede konduramıyorum..Sonra dakika tutmayı akıl ediyorum ve o zaman dank ediyor kafama..İlk sancılar muhtemelen 30 dakika'da bir'di..Not almaya başladığımda 20'lerdeydim çünkü..

Yatakta oturuyor,sancım gelince hemen ayağa kalıyor,başak şeylerle uğraşmaya çalışıyorum..1-2 dakika sonra benden rahatı yok..Yazıyorum yine,ne varsa destek alabileceğim onlara tutunuyorum,deli gibi koridor'da geziyorum hatta..Bu arada sabah olmuş ama uyuyor herkes..

Saat 10:00 gibi doktor'u aramayı akıl ediyorum,zira sancılar epeyce hissettiriyor kendini..Nasıl rahat konuştuysam artık,gel diyor bakalım,olmassa eve dönersin..

Annem uyuyor,ona sesleniyorum sancım var diye,panikle kalkıyor yataktan,notları gösteriyorum bi yandan,bi yandanda duşa girme telaşındayım..Ilık bir duş alıp giyiniyorum,annem çoktan hazır ama kontrol gibi ya gidişimiz almıyoruz çanta'mızı yanımıza..

Taksi geliyor,şansımada tertemiz..Ve şöforü'de umulmayacak kadar yardımsever,iyi..Yetiştireceğim seni diyor,bangır bangır müzik açıyor kafamı dağıtayım diye..Bense hala kontrole gidiyorum,iyiyim diyorum..

Hastahane'ye gitmeden önce Baba'mızı arıyoruz,bir bakıyoruzki bizden önce hastahane'de,bir de ben sana demiştim diyor (sabah ağrım var deyince gitmeyeyim istersen zaten cumartesi demişti de)..Hemen tekerlekli sandalye kapıp geliyor yamacıma,ama ben yürüyeceğim diyorum,hatta merdivenleri çıkacağım,yok diyorlar..Oturuyorum,asansör gelmiyor,gelmiyor..

Benim derdim hala kalkıp gitmek,pek iyi değilim ama iyiyim aslında :) Hemen doktor odasının kapısında bitiveriyor ve sonunda kalkıyorum tekerlekli sandalye'den..Sonunda ayaktayım diyorum,mutluyum..Doktor şaşkın,gel muayene edelim diyor ve ettiği gibide soruyu yapıştırıyor,açılman 8 cm,sen bu halde nasıl yürüyerek geldin buraya?1-2 saate doğurursun hemen yatışa :)

Şok üstüne şok'lardayım,nasıl yani doğuyormusun yoksa?Yine biraz yürüyüp,asansör ve tekerlekli sandalye vasıtası ile odama alınıyorum..Önce damar yolum açılıyor,sinir oluyorum..Zira doğum planım'da yazmıştım istemediğimi,ama dile getirebiliyormuyum hayır..O sıra Doğumistan yollarındayım.. Akabinde pekde hoşlanmadığım ebe hemşire geliyor ve muayene ederken su'yumu patlatıyor,bunu da istemiyordum ama karşı koyamıyorum..

Ve su'yun patlaması ile sancılar epeyce şiddetleniyor,nst'ye bağlı ve yatıyor olmak bozuyor sinirimi,ayağa kalkacağım diyorum,tamam diyor ebe hemşire,birazdan birazdan..Ve o birazdan gelip çatıyor,ayağa kalkıyorum ama doğruca doğumhane yoluna düşüyorum..(yani bi nevi öbür odaya geçmiş oluyorum)

Şaşırıyorum,oysa ben Doula'm ile birlikte karşılayacaktım sancıları ve ayakta geçirecektim tüm süreci diyorum içimden..Yarım saate tamam bu iş diyor ebe,yine ağzım açık..Biraz yardımla otuyorum o iğrenç muayene koltuğuna,doktor'um hemen gelmiş,karşımda 3-4 kişi ama umurumdamı hayır..Ne ayıp var aklımda,ne utanmak..

Doktor'um tüm sakinliği ile yönlendiriyor beni,şimdi o olacak,bu olacak,sen böyle yap vs. diye..Tam karşımda kocaman bir saat var,durup durup bakıyorum,zaman bir türlü geçmek bilmiyor..Sancılar bi ara kesilmiş gibi oluyor rahatlıyorum ama ondan sonra gelen ıkınma hissine karşı koyamıyorum..Bu sırada Doula'mı görüyorum kapıda,içeri girmeye çalışıyor,yanıma gelir gelemz elimi sıkıca tutup bana güç veriyor,rahatlamam için daha önce kullandığımız yöntemlerden biri ile tatlı tatlı konuşuyor..

1-2 ıkınıyorum olmuyor,geliyor ama başı yukarıda kalmış,gelmesi için yardımcı olacağız diyorlar,aynı anda başka bir ebe hemşire kolu ile biraz bastıracak,bende tüm gücümle ıkınacağım,tamam diyorum..Etrafımdaki herkes öyle cesaret verici,öyle anlayışlı ki başka bir kelime çıkması pek mümkün değil ağzımdan..Bir kere deniyoruz olmuyor,doktor'um bu arada hafif bir epizyo yapıyor(bu da hiç istemediklerimdendi) ve aynı anda hemşire baskı uyguluyor,ben ıkınıyorum..Vee içimden bişeyler kayıyor..Saat'e bakıyor ve soruyorum ısrarla doğrumu diye :) evet evet 14:16 diyorlar..Hafızama kazıyorum..

İçimden kayıp giden şey,yani bebeğim hemşirenin elinde,hemen kaldırıp gösteriyor,mosmor bişi..İncecik sesi ile ağlıyor..Herkesde bir sevinç,bir tebrik..O sıra göbek bağı kesiliyor,kısaca ilk muayenesini oluyor..Sen böyle kaç tane daha doğurursun,efsane oldun,geldin ve yarım saatte doğurdun şoklardayım diyor doktor'um..Bende bi şaşkınlık,bi salaklık..

O anda miniğimi veriyorlar kucağıma zangır zangır titremeye başlıyorum,alın diyorum bunu alın düşüreceğim :) Mis kokusunu çekiyorum içime ama şaşkınım ölesiye..Ne hissediyorsun diyorlar hiçç diyorum anca :) Sonra hemşireler alıp bakımını yapmaya götürüyorlar onu,tabii herkes ardısıra bebek odasına..

Ben doğumhane'de doktorumun dikişlerimi bir an önce bitirmesini istiyorum,bir yandanda tatlı sohbet'inin hiç bitmemesini..Sakin sakin konuşuyor yine ve tebrik ediyor beni..İşlem bi 5 dk anca sürüyor,yine sohbet ede ede başka bir hemşire giyenmeme yardımcı oluyor,odama gidiyorum..

Herkes ufacık birşeyin başında..Geldiğimi görünce bana dönüyor bakışlar..Akabinde tebrikler,sarılamalar..Ben hala şaşkın,benim mi diyorum bu minik şey?Az önce benim içimdenmi çıktıda geldi buralara..

Yatağıma yatıyor ve kucağıma verilen miniğime bakıyorum,bir hemşire gelip emzirme konusunda yardımcı oluyor,bende sanki yüzyıllardır biliyormuşcasına vakur bi tavırla başlıyorum..Mis kokusunu içime çeke çeke,o minicik şey'le bütün olup,arada onunla rüyalara dalıyorum..

Sabah oluyor gün ve sonra öğlen..Hastahane'den çıkıp evimize geliyoruz..Ve o gün'den beri büyük bir aşk yaşıyoruz..

Dilerim tüm isteyenlere nasip eder Allah..Önce o küçük meleği,sonra onu sağlıkla dünya'ya getirebilmeyi..

*Sevgili Doula'm Esra Demiröz'e ve doktor'um Başak Sel'e ayrıca teşekkürlerimi sunarım,belki onlar olmasa bu kadar kolay olmazdı hiçbirşey :)





8 yorum:

  1. oyyy bi solukta okudum ben bunları
    hadi darısı başıma
    Duygu

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hadi bakalım,aynı kolaylıkta bir hikayede bekliyoruz artık senden ;)

      Sil
  2. Hiç silinmeyecek anlar bunlar. Karşındaki o kocaman saatle göz göze gelişin, doktorun sözleri, senin çaban, Ömer'in ilk bakışları:)
    Dönüp dönüp başa saracağın ve izlemekten hiç ama hiç bıkmayacağın sahneler...
    Allah bağışlasın, birlikte güzel yıllarınız olsun...
    Güzel bir paylaşım, ben de yazsam mı, insanlara cesaret veriyor bence güzel ve olumlu bir doğal doğum anısı!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle,her anlatılşta yeniden yaşıyorum o anı,müthiş bişi..evet evet sende yaz mutlaka :)

      Sil
  3. Her doğum hikayesini ağlayarak okuyorum, harika bir deneyim. Hayırlı uğurlu, mutlu, sağlıklı bir hayat dilerim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bencede..cok tesekkür ederim,bil mukabele güzel dileklere..

      Sil
  4. Hay maşallah Gülin, gözümdeki yaşlara engel olamadan okudum. İnşallah bana da nasip olsun bu güzelliği, o mis kokuyu duymak. Ömer Deniz'in ömrü uzun ve sağlıklı olsun.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. inşallah canım benim..dilerim kolaycacık gelir senin paşada :)

      Sil

 

Blog Template by BloggerCandy.com